Barış Ege – Profesyonel Koç, Yazar, NLP ve Bilinçaltı Uzmanı

logo

Gelirini Yüzde Bin Artırmanın Formülü

Ne derler bilirsin, “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez.” Peki bütün mesele hedef koymak mıdır? Eğer öyle olsaydı birçok insan hedeflerine ulaşır ve dolayısı ile başarılı olurdu. Fakat bunun böyle olmadığını biliyoruz, insanlar bir şekilde kendilerine hedef belirler ama birçoğu ulaşamaz. Neden mi? İlk andaki motivasyonu kaybolunca o hedef gözünde çok büyür. Çünkü zihnin gelecekte yapılacak işleri büyütür ve korkulacak hale getirir. Hedefi olan kişi de ya erteler ya da tamamen vazgeçer.

Sevdiğin ya da sevmediğin bir şey olsun fark etmez… Eğer gözün kesmiyorsa ona doğru hamle yapmaktan imtina edersin. Bir elmayı bütün olarak ağzına atamazsın, hadi attın diyelim, çiğneyemezsin. Lakin onu küçük parçalara bölersen hem rahatlıkla çiğner hem de lezzetini alırsın. İşte bugün sana belirlediğin bir hedefi küçük parçalar haline getirerek nasıl kolaylıkla ulaşabileceğini, daha da önemlisi gelirini nasıl on kat artırabileceğini anlatacağım. Başarı ve kazanmak denilince aklıma ilk gelen isimlerden Brian Tracy’nin kendi başarı yolculuğunda kullandığı bir yöntemi paylaşacağım seninle. Bu arada ‘Milyon Dolarlık Alışkanlıklar, Ye O Kurbağayı, Öp O Kurbağayı, Kendi Kendine Disiplinin Gücü, Satışın Psikolojisi’ başta olmak üzere tüm kitapları harikadır.

Şimdi gelelim gelirini nasıl on kat artıracağına. Şimdi sana şöyle sorsam; “Üretkenliğini, günde yüzde birin onda biri oranında artırabilir misin?” Cevabın ne olurdu? Elbette bu soruya “Evet” diye yanıt verirsin, üretkenliğini binde bir oranında artırmak neden zor olsun ki? Peki performansını sadece binde bir oranında artırarak nasıl gelirini ona katlayabilirsin? Bunu haftada beş gün yaptığını düşünecek olursan, ilk hafta sonunda üretkenliğini binde beş, yani yüzde birin yarısı kadar artırmış olursun. Buna dört hafta yani bir ay boyunca devam edecek olursan, bu durumda üretkenliğin yüzde iki oranında artmış olur. Yılda elli iki hafta olduğuna göre, buna devam ettiğin sürece bir yılın sonunda performansını tam tamına yüzde yirmi altı artırmış olursun.

Yani girdiler noktasında günlük ufacık bir artış yaptığında ve tabi bunu devam ettirdiğinde, çıktılarında ciddi bir artış kaydedersin. Şimdi burada başka bir olay daha devreye giriyor ki o da şu; sen sonuçlarının değişmeye başladığını gördüğünde, bu sevinç ve gurur ile birlikte bunu yapmaya daha istekli bir şekilde devam edersin. Çünkü artık kendin ile ilişkilerin çok daha iyidir. Daha erken kalkar; daha çok okur, daha çok eğitim alır, daha geç yatar, daha çok egzersiz yapar ya da daha iyi ilişkiler kurarsın. Yani bu artık muhteşem bir döngü haline gelir. Hatta bunların hiçbirini yapmasan bile, sadece başladığın kadarıyla yani performansını her gün binde bir oranında artıracak olursan, on yılın sonunda hem üretkenliğin hem de gelirin yüzde bin dört oranında artmış olacak. “İşte benim yaptığım buydu ve herkes bunu başarabilir.” Diye anlatıyor Brian Tracy. Ayrıca Seatlle’da bir seminerinin ardından yanına gelen birinden bahsediyor. Yanına geldiğinde otuz yaşlarında olan bu genç adam ile sekiz yıl önce Portland’da tanıştığını ve adamın o zamanlar ikinci el araba işi ile uğraştığını hatırlıyor. Ve şöyle devam ediyor:

Bu arada, birkaç ay önce yazdığım “Büyük Sonuçlar Üretmenin Formülü” başlıklı yazımı da okumanı çok isterim zira burada da yine hedefleri küçülterek nasıl çok daha başarılı bir hayatı inşa edeceğini anlattım.

“Genç adam yanıma geldi, adı Chris’ti. “Bay Tracy beni hatırlıyor musunuz?”  Diye sordu, ona hatırladığımı söyledim. Ardından, “Bana öğrettiğiniz %1000 yöntemi var ya” dedi, evet dedim, bunu şimdiye kadar yüzlerce kişiye öğrettim. “Bu yöntem bende anlattığınız şekilde işe yaramadı.” Dedi ve ben de yaramıyor mu? Ben yıllardır kullanıyorum diye cevapladım. Bu defa gülerek, “Benim gelirimi on katına çıkarmam yalnızca yedi yılımı aldı. Artık bir ayda kazandığım para, eskiden bir yılda kazandığımdan tam on kat fazla dedi.”

Tracy, ardından şöyle ekliyor: “Ben şahsen bu formülü, on yıl boyunca gelirimi yüzde bin artırmak için kullandıktan sonra öğrendiklerimle birlikte on iki yılda yüz kat artırdım.”

Devamında çok ama çok güzel bir hayat tarzından bahsediyor. Formül aslında herkesin uygulayabileceği kadar basit.

  1. Altın Saat: Her sabah işe gitmek için evden çıkman gereken vakitten iki saat önce kalkmalısın. “Altın saat” olarak tanımladığı ilk saati tamamen kendine ayırmalısın. Ve bu altın saatte; seni eğitecek, motive edecek yahut manevi olarak güçlendirecek şeyler okuyabilirsin. Spor ve egzersiz yapmak bedenine nasıl iyi geliyorsa, bu da senin ruhunu ve zihnini besleyecek bir aktivitedir. Ayrıca günün geri kalanında kendinden beklediğinden çok daha fazlasını almana yardımcı olacağından emin olabilirsin. İster işinle ilgili kitaplar ister sana manevi açıdan güç verecek kitaplar, ister finansal bilgiler veren bir eser… Hiç fark etmez, yeter ki o ilk saatini okumaya ayır. Bu, günün geri kalanında zihnini hep hazır tutacaktır. Sabahın bu ilk saati, zirveyi görmüş birçok başarılı insana göre, günün geri kalanından bile önemli.

Bu arada benim sabah rutinleri ile ilgili en sevdiğim söz şudur:

“Sabah bir saatini kaybedersen, bütün gününü onu aramak için harcayacaksın.”

Richard Whately
  • Planla: O gün yapman gereken her şeyi düşün ve listele.

“Yazmak düşüncelerimizi düzenler ve netleştirir. Yazmak, bir özneye doğru giden yolu nasıl düşündüğümüzdür. Yazmak, öğrenmeye çalıştığımız şeyler hakkında bildiklerimizi ve bilmediklerimizi bulmamızı sağlar. ”

William Zinsser
  • Önceliklere Ayır: Sonraki adım, listedeki işleri önceliklerine göre sırala. Eğer hepsine birer numara verirsen harika olur. Formülün dördüncü adımı ise listedeki birinci önceliğe sahip olan işe ne olursa olsun ilk olarak başlamak ve o bitene kadar başka hiçbir işle ilgilenmemek. Zihnini ve bedenini tamamen ona odakla ve başka hiçbir işle uğraşma. Bu, sıradan bir insanı, bir kazanana dönüştürür. Bruce Lee’nin dediği gibi: “Başarılı savaşçı, aslında lazer gibi hedefine odaklanan sıradan insandır.” Sonra hak ettiğin molayı yap ve yenilenmiş enerjinle birlikte listedeki ikinci işine odaklan. Bu şekilde vaktini en ekonomik ve verimli şekilde kullanarak planlamana sadık kal.

“Mükemmel olmaktansa üretken olmak daha iyidir.”

Joe Polish
  • Arabanı Okula Çevir: Bu adım bence çok eğlenceli, Tracy burada “Arabanızda geçirdiğiniz vakitleri bir üniversite eğitimine dönüştürün.” Diye özetliyor. Yani boş vakitlerini faydalı işlere ayırmaktan bahsediyor tahmin edebileceğin gibi. Bir düşün; ulaşım için belki otobüs belki metro ya da başka her ne kullanıyorsan, bir gün, bir hafta ya da bir ayda ne kadar süre yapıyor sence? Peki ya bir yılda ne kadar yapıyor? Lütfen kendine bir iyilik yap ve burada okumaya ara verip hesapla, sonra da bu vakitleri her ne ile geçiriyorsan, onun yerine başarılı olmak ve gelirini artırmak için kullanacak olsaydın, bir yılda neler değişirdi? Diye düşün lütfen. Faydalı videolar izliyor olsan, telefonundaki bir uygulama yardımı ile yabancı dilini geliştirmeye çalışıyor olsan bir yıl sonra ne kadar ilerlemiş olurdun, düşünmeye değmez mi?
İLGİNİ ÇEKEBİLİR  Sağlıklı Bir İletişim İçin

Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, büyük şehirde yaşayan biri, ulaşım araçlarında geçirdiği vakitlerini kendini geliştirecek video ve benzeri araçlara ayıracak olursa, bu faaliyet kişiyi dört yıl içinde üniversite eğitimine denk bir sonuca ulaştırıyor. Ancak bir farkla, üniversitelerde aldığımız eğitimler sırasında öğrendiklerimizin %85-90’ı pratik hayatta işimize yaramayan bilgilerden oluşuyor. Evet, üniversite eğitimi elbette kuramsaldır, gerçektir ve bazen de çok eğlencelidir ancak gerçek dünyada işine yaramaz. Bununla birlikte; pazarlama, iletişim, zaman yönetimi ya da hangi konuları seçiyorsan bunlar üzerine izleyeceğin video yahut dinleyeceğin podcastler, bunları gerçek hayatta başarmış kişiler tarafından çekildiği için mutlaka seni ileriye taşıyacaktır. Yani anında gerçek hayatta kullanacağın bilgilerden oluşan bir eğitim sistemi oluşturabilirsin kendin için.

Şimdi en başa dönecek olursak, her sabah erkenden kalkıp bir saat kitap okuyacak olursan, haftada ortalama bir kitap bitirirsin. Bu da yılda elli kitap eder. Herhangi bir üniversitede doktora yapacak olan birinin yılda okuması gereken kitap sayısının da otuz ile elli arasında olduğunu düşünürsen bu seni nereye götürür? Kendi alanında doktora derecesinde bir bilgiye ulaşmış olursun. Girişimcilik, satış ve pazarlama, iletişim, finans ya da her ne olursa, yani sen kendini hangi alanda geliştirmek istiyorsan, okuyacağın kitapları bunlar arasından seçecek ve bir yıl sonunda bu konuda son derece bilgili, hatta uzman seviyesinde olacaksın. Başka bir deyişle, o alanda tez yazacak kadar geliştirmiş olacaksın kendini. Formülün sadece kitap okuma kısmını uygulayacak olsan bile, gelirini en az 2-3 kat artırmanın keyfini yaşayabilirsin. Planlama kısmını hallettiğinde, üretkenliğini en az yüzde yirmi beş artırmış olacaksın. Önceliğine göre odaklandığında ve o iş bitene kadar başka bir şey ile ilgilenmediğinde, üretkenliğin yüzde elli daha artmış olacak. Toparlarsak sadece okuyarak, planlı çalışarak ve önceliklerine göre hareket ederek aslında performansın bir yılda yüzde yirmi altı değil, yüzde yüz artacak. Ulaşımda geçirdiğin (yahut evden çalışıyorsan atıl vakitlerin) zamanları da kendini geliştirmeye adadığın takdirde bunun nasıl bir katkı sunacağını düşün…

  • Kritik Sorular: Beşinci adımı çok seviyorum, Tracy diyor ki burada kendine iki soru sormalısın. Yaptığın her işten sonra iki soru:
  • Neyi doğru yaptım?
  • Gelecek sefer neyi farklı yapacağım?

İlk sorunun amacı, iyi bitirmediğin bir iş bile olsa, içinde mutlaka doğru yaptığın bir şeyler vardır, bunları yazar ve tespit edersin. İkinci soru ise değiştirmen gereken davranışlarını tespit etmene yarar. Bu yöntem, kendini geliştirmen için çok işe yarar çünkü dikkat edersen hep doğrulardan gidiyoruz. Birçok insan hep yanlış yere takılır: “Nerede hata yaptım? Neden çuvalladım? Nasıl kaybettim? Diye sorar durur ancak sürekli bunları sormak, bilinçaltının bu negatif düşünceleri talimat olarak kaydetmesine yol açar ve kendini tekrar tekrar aynı hataları yaparken bulursun. Neyi doğru yaptığını ve neyi farklı yapacağını sorduğunda da aslında hatalarını ayıklamış olursun hem de bilinçaltın bu durumda hep doğru tutum ve davranışları talimat olarak kaydeder.

  • Herkese Hayatındaki En Önemli Kişi Gibi Davran: Altıncı ve son adım ise çok kritik… Herkese milyon dolarlık müşteri gibi davranmaktır. Her müşteri adayına böyle davranacak olursan, herkes senden alışveriş yapmak ister. Hayatındaki insanlarla bu şekilde iletişim kurarsan, herkes seninle çalışmak ister. Tabi ailene ve sevdiklerine de böyle davranmalı, onlara kendilerini önemli hissettirmelisin. Bu sayede hem çevrende sevgiyi büyütür hem kendini daha iyi hisseder hem de her konuda onların desteğini alırsın.

       “Hayatınızın her sonraki seviyesi farklı bir siz getirecektir.”

Leonardo Dicaprio

İşte bu formül, aslında asırlardır başarılı ve zengin (maddi ve manevi) insanların kullandığı formüldür. Çünkü hiç kimse birden zenginlik ve refaha ulaşamaz. Aşama aşama gerçekleşir, zaten en doğrusu da budur. Sonuçların günden güne, haftadan haftaya, aydan aya azar azar iyileşir ve sen sürecin keyfini çıkarırsın. Bu sayede geldiğin her noktanın hakkını vermiş, kalmanın gelmekten de zor olduğu noktalarda rahatlıkla yerini sağlamlaştırmış olursun. Ayrıca bir sonraki evrenin mesafesi sana hep kısa görünür.

Senin üretkenliğine, senin gelirini artırmana, senin başarına.

Sevgiyle kal 😊

Merhaba 🙂
Kendine inanman, daha mutlu, başarılı ve refah içinde hissetmen için

Seni üceretsiz e-bülten ailemize katılmaya davet ediyoruz

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Görüşlerini Paylaşmak İster Misin?

Barış Ege - Profesyonel Koç, Yazar, NLP ve Bilinçaltı Uzmanı sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et