✨ ZİHNİNİ FORMATLA, HAYATIN DEĞİŞSİN! HEMEN ÜCRETSİZ KAYIT OL! ✨
Bize Ulaşın

Büyümenin Yolu

Büyümenin Yolu

image

Büyümenin Yolu

Puslu Kıtalar Atlası adlı kitabında, İhsan Oktay Anar şu önemli gerçeği paylaşır bizimle:

“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti; acıyı, susuzluğu açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.

Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten zevk ve sefadan lezzet ve şehvetten bir dünya kurup, keder ve ızdırap düşüncelerinin kafalarına girmelerine izin vermiyorlardı”

Halbuki öğrenmekten başka bir yolu var mıdır büyümenin? Peki büyümenin yolu nedir? Elbette zorlanmaktır, tökezlemektir hatta zaman zaman acıyı duyumsamaktır. İnsanoğlu hep acıdan kaçar, bu yüzden de öğrenemez ve büyüyemez. İçindeki cevheri ortaya çıkaramaz bu yüzden. Halbuki en büyük olgunluklar, en büyük zorlukları aşarken gelir.

Acıyı nasıl tanımladığımıza bakmak lazım belki de yani bu fiziksel bir acı olmak zorunda değil. Çünkü acıyı nasıl tanımladığımız davranışlarımızı şekillendiriyor. Kimimiz için acı değişimdir, yeni şeyleri deneyimlerken yaşayacağımız o başarısızlık korkusudur. Bazıları için daha doğrusu başarılı insanlar için bilinmeyen, yeninin bulunduğu yerdir ve aslında olanakların görüleceği asıl yer de orasıdır. Kurban rolünden kazanan rolüne evrilmek isteyen insanlar için asıl acı, kalabalıklara karışmaktır, sıradan bir hayatı tercih etmektir.

Robin Sharma, ‘Koza Kelebeği Bilmez’ adlı kitabında bu durumu şöyle açıklar; “Okulun ilk günündeki çocuğu düşünün. Annesinin elini bırakmak istemez korkudan ancak gerçek şu ki, o eli bırakmadığı sürece yeni ve güzel şeyler öğrenemeyecek, yeni arkadaşlarla dolu bir sınıfa giremeyecek”

Çoğu zaman böyle değil midir? Hayatımız boyunca hatırlayacağımız güzel serüvenler, hep öncesinde korkutmaz mı bizi? Ancak korkuların öte tarafında insan talihini keşfeder. Zira tüm yolculuklar bir yerden başka bir yere doğru olsa da aslında hep kendimizden başlayıp, yine kendimizde son bulur. Yani eğer gelişmeye, büyümeye izin verecek olursak, bu yolculukların sonunda asla aynı kişi olmayız.  

Ne yazık ki insanlar bunun yerine hep acıdan (acı olarak tanımladıkları şeyden) kaçmayı tercih eder. Küçücük bir acı hissettiğinde, kendini mutlu hissetmek adına hemen suni ve geçici bir şeyler aramaya başlar. Sigara içer, alkol alır, uyuşturucu kullanır, ya da kendini dizi izlemeye verir. Sözde bir şeyden kaçmak için kendini başka bir şeye verir. Dostoyevski’nin dediği gibi “İnsan hep avuntu arar

Burada ihtiyacımız olan şey, acının doğal olduğunu, yolculuğun bir parçası olduğunu kabul etmek, bunu yaşamayı, yüzleşmeyi seçmektir. Bu durumda acı ya da korkuların gelip geçici olacağını görürüz. Aksi halde kaçtıkça onu daha da büyütür ve zor hale getiririz. Çünkü bu bizi acıya karşı dayanıksız yapıyor. Çoğunlukla bir engel, sorun ya da acı ile karşılaştığımızda tavrımız şu oluyor “Bu benim başıma gelmemeliydi, neden ben?” Yani onunla yüzleşmek ve büyüme sürecinin bir parçası olarak doğal kabul etmek yerine inatlaşırız. Ancak Buda’nın dediği gibi aslında “Acı çekiyor olmamızın tek sebebi, olana direnmektir”

Barış Ege

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

Hiç Kendini Denemeyecek Misin?

İçin içine sığmıyor ama korkuyorsun, “Yapabilir miyim?” sorusunun etrafında dönüyorsun. İçten içe düşlediklerini dışarıya yansıtmak için savaş veriyor ama bir türlü harekete geçemiyorsun. “Ya işler ters giderse ya sonuna kadar gidemezsem”…

Olmadığın Bir Yeri Terk Edemezsin!

İstediğin en iyi forma ulaşmanı çok isterim ???? Ancak bilmelisin ki, en iyiye ulaşmak için yaşamda nereye gitmek ve ne olmak istediğini bilmen çok önemlidir. Eğer ulaşmak istediğin hedef, hayat felsefene uyuyorsa hedefine ulaşman sence de…

Risk Alanlar Neden Daha Başarılı Olurlar?

Sokrates’in meşhur bir sözü vardır hani; “Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar” İlginç değil mi? En az 2400 yıl önce söylenmiş ve halen geçerliliğini koruyor… Çünkü zaman değişiyor,…

Sen Bir Şey İçin Hazır Olursan…

Sevgili dost, mutlaka şu tarz haberlere rast gelmişsindir, “3 yıl öncenin milli piyango büyük ikramiye sahibi şimdi eskisinden kötü halde, 2 yıl öncenin loto milyoneri sokaklarda yaşıyor” Peki milyonlarca lira bu kadar kısa zamanda nasıl…

0 Yorum:

Yorum Bırakabilirsiniz