Sevgili dost, seninle uzun zamandır bir araya gelemiyoruz. Ancak bundan böyle yazılarım ve podcast kayıtlarım aracılığı ile daha sık görüşüyor olacağız. Bugün sana birçok insanın şikâyet ettiği, erteleme alışkanlığının üstesinden nasıl gelinebileceğinden bahsedeceğim. Sen de önemli işlerini erteliyor musun? Kendine bu konuda kızıyor ama sonra yine kendini bir şeyleri ertelerken buluyor musun? Eğer öyle ise iki şeyi bilmeni istiyorum;
- Merak etme, yalnız değilsin. Koçluk yaptığım insanların önemli bir kısmı bu konuda yardım almak için bana gelmişti.
- Rahat ol, üstesinden gelinebilir.
Tanıdığım herkes, daha fazla para kazanmak; daha başarılı olmak, daha güzel bir ev, daha iyi bir araba, daha çok birikimi ya da hiçbir maddi endişe yaşamadan isteklerine ulaşmak ister. Bu hedeflere ulaşmanın yolu ise daha fazla ve daha iyi sonuçlar elde etmeyi öğrenmektir. Yani ertelemek bir yana, en verimli şekilde çalışmak ve üretken olmak.
Konu erteleme alışkanlığının üstesinden gelmek olunca aklıma iki isim gelir. Birincisi Brian Tracy, ikincisi ise Mell Robins. Bu yazıda aktardıklarımı Her ikisi de bu konuda uzun yıllar çalışıp yüz binlerce insana ilham oldular. Hatta bu konuda sayısız seminerde konuştular ve kitaplar yazdılar. Konu ile ilgili Mel Robbins’in “5 Saniye Kuralı: İyi Bir Hayat İçin Küçük Bir Alışkanlık” ve Brian Tracy’nin “Ye O Kurbağayı” kitaplarını kesinlikle tavsiye ederim. Şimdi, erteleme alışkanlığının üstesinden gelmek ve çok daha üretken çalışarak görkemli bir hayatı inşa etmek için neler yapmak gerektiğine bir bakalım.
Brian Tracy; ertelemenin üstesinden gelebilmek adına şu konular üzerinde duruyor:
Erteleme, üretkenliğimizin en büyük düşmanlarından biridir ve bu alışkanlığı kırmak için etkili yollar bulamazsan, başarı ile aranda ciddi bir uzaklık olabilir. Ama merek etme, eğer doğru şeyleri doğru şekilde yaparsan, istediğin sonuçları elde edersin.
Daha önce defalarca hedef belirlemiş, plan yapmış ancak bir türlü bunları eyleme dökememiş olsan bile sorun değil. Kronik erteleme alışkanlığıyla başa çıkmanın ilk stratejisi, düşünce yapını değiştirmektir. İnsanlık tarihinin belki de en büyük keşiflerinden biri, kişinin düşünce yapısını değiştirerek, hayatını değiştirebileceğinin keşfidir.
Şimdi Yap!
Düşüncelerini değiştirebilmek için herhangi bir işi erteleme niyetine girdiğin zaman, kendi kendine “Şimdi yap” demelisin, “Şimdi yap, şimdi yap.” Bu sihirli kelimeler seni motive edecek ve hemen işe başlamanı sağlayacak. Bu kelimeleri yeterince sık tekrarladığında, mesaj bilinçaltına yerleşecek ve işleri hemen yapma konusunda güçlü bir tetikleyici olacaktır. “Bu kadar basit mi?” Diye aklından geçiyor mu? Bence geçiyordur çünkü ilk duyduğumda aynen böyle düşünmüştüm J Ancak tüm zamanını kronik erteleme alışkanlığının hedeflerine, motivasyonuna ve hayallerine engel olduğunu düşünerek geçirirsen, bilinçaltın bunu gerçek olarak kabul eder. Bir şey senin gerçekliğin haline gelirse, hayatın onun etkisi altında devam eder.
Bu zararlı düşünceler yerine, kendini zor görünen ve önem derecesi yüksek iş/görevleri hemen yapma konusunda ne kadar iyi olduğun ve zamanını ne kadar düzenli bir şekilde kullandığını düşünmekle meşgul etmelisin. Bu sayede bilinçaltın bunu gerçek olarak kabul etmeye başlar ve erteleme alışkanlığını değiştirme noktasında çok önemli bir iş yapmış olursun. Yani sadece erteleme alışkanlığı değil, herhangi bir alışkanlığı değiştirmenin yolu, düşünce yapını değiştirmektir.
“Bilgelik, neyi görmezden gelmen gerektiğini bilme sanatıdır.” William James
İşlerini Sıraya Koy!
İkinci önemli konu ise yapman gereken birden fazla iş olduğunda, ilk olarak en zorundan başlamaktır. Önündeki en önemli görevi uzun süre seyretmek sana hiçbir fayda sağlamaz, sadece kararlılıkla harekete geçmek bir fayda sağlar. Zaman yönetimi değildir konu ve zamanı yönetemezsin… Çünkü zaman, tamamen kontrolümüz dışında var olan bir şeydir. Asıl yapabileceğin şey yaşamını yönetmektir. Yani zaman yönetimi aslında hayat yönetimidir. Hayatındaki olayların sıralamasını yönetmek de diyebiliriz. İlk yapman gerekeni, ikinci yapman gerekeni ve daha sonra yapman gerekeni, hatta hiç yapmaman gerekenleri seçme yeteneğidir.
Önceliklendir
Bu seçim yeteneği, tanıdığım bütün başarılı insanların zaman içinde sahip olduğu bir yetenektir. En önemli şeyi seçtiğinde ve bunu diğer her şeyden daha önce yapmaya karar verdiğinde, yaşamını hızlıca değiştirirsin. Aslında, zaman kullanımındaki sıralamayı değiştirerek, bir günde üretkenlik, performans ve sonuçlarını ikiye katlayabilirsin. Şimdi, hedeflerine daha da yaklaşmak için zamanını nasıl en iyi şekilde kullanman gerektiğini konuşalım.
Bunun yolu, şu anda hayatında en önemli ve faydalı etkiyi oluşturacak şeylere odaklanmaktır. Bir görevle karşı karşıya geldiğinde, önce kendine şunu sor: “Bunu yapmanın veya yapmamanın sonuçları nelerdir?” Eğer bir şey yapmamanın sonuçları önemsizse, yapmanın sonuçları da sana fayda vermeyecek demektir. Bunun yerine hedefinle, amacınla uyumlu ve yaptığın takdirde bunlara yönelik hemen sonuçları olan şeyleri yap.
İşte, başarılı bir hayatı inşa etmek için her sabah yapman gerekenler: Her sabah (Ya da bir önceki gece)birkaç dakikanı ayır ve gününü planla. Sabahları önemli hedeflerini ele al ve o gün hedeflerine daha yaklaşmanı sağlayacak işleri bir liste halinde yaz. Bu listeye 6 maddeden fazla bir iş yazma. Her bir maddeye öncelik ver ki en önemli görevlerini atlama. Yani o işleri öncelik sırasına koy. Kendine, “Bugün tek bir iş yapabilecek olsaydım, hangisini yapardım?” Diye sor ve sonra belirlediğin işin yanına ‘1’ yaz. Ardından tüm maddeler için aynısını uygula. Ardından hemen başla. Bir iş bitmeden asla diğerine geçme ve işler arasında mutlaka mola ver. İş gününe hemen erken ve önemli bir şeyle başladığında, gün boyunca çalışma verimliliğinin nasıl arttığına şaşıracaksın.
Mel Robbins ise ertelemenin üstesinden gelebilmek adına şu konular üzerinde duruyor:
Bir erteleme sorunu yaşamıyorsun, (yani bu kaderin değil) sadece erteleme alışkanlığın var. Bu önemli bir fark çünkü bir alışkanlık değiştirilebilir ve bu konuda bilimden faydalanabiliriz. Ben bir zamanlar ertelemenin, ertelediğim şeyle ilgili olduğunu düşünürdüm, sonradan aslında o iş ile hiçbir ilgisi olmadığını öğrendim.
Erteleme, aslında bir tür stresi hafifletme şeklidir. Bir an için düşün, diyelim ki hayatında bazı sorunlar var. Belki sevgilinle kavga ettin, belki anne yahut babanın sağlığı bozuluyor ve bunlar seni gerçekten çok üzüyor. Belki de finansal konularda bazı sorunların var ve yatırım yaptığın araçların değer kaybetmesi seni strese sokuyor. Tüm bunlarla birlikte, bir işin ve yapman gereken görevlerin var. Bilinçaltında asılı duran büyük bir stres topu var. Ve oturup, 13 telefon görüşmesi yapman gerektiğini biliyorsun. Ayrıca, kolay görüşmeler yapıyorsun ancak üst düzey kişileri aramaktan kaçınıyorsun. Yani oturup yapmaya başladığında, omzundaki stresle birlikte beynin; “Bir dakika, benden korkuttuğum biriyle konuşmamı istiyorsun, kesinlikle hayır! Bunun hakkında çok stresliyim, bir dakika, kedi videoları izleyebilir miyim?” diye düşünmeye başlar ve aradan bir saat geçer… Ardından kendini yargılar, eleştirir ve ağır şeyler söylersin.
Gördüğün gibi, alışkanlıkların üç bileşeni var.
-Bir tetikleyici vardır ve erteleme söz konusu olduğunda tetikleyici her zaman strestir.
-Ardından tekrarladığın bir kalıp vardır ve ertelemen durumunda bu, bir şeyi yapmaktan kaçınmaktır.
-Son olarak, bir ödül vardır… Bu da üzerindeki stresten kurtulmaktır. (Sadece kısa süreliğine)
Bir alışkanlığı değiştirmek istiyorsan tetikleyicilerle uğraşmamalısın. Hayatındaki stresten tamamen kurtulamazsın, hatta stres belirli bir ölücüde zaten gereklidir. Bununla birlikte kalıbı yani ikinci maddeyi kesinlikle değiştirebilirsin.
Bundan böyle bir işi erteleme eğiliminde olduğunu hissedersen, bunun üzerinde bir stres yaratacağını kabul et ve onunla savaşma. Ardından 5 saniye kuralını uygula. Ve hemen 5-4-3-2-1 diye saydıktan sonra harekete geç. Merak etme, bu geri sayım sayesinde prefrontal korteksini harekete geçirmiş oluyorsun.
Daha sonra o iş için sadece beş dakikanı ayır. Ama bunu yaparken tamamıyla o işe odaklan. Neden sadece beş dakika? Çünkü senin sorunun çalışmak değil, çalışmaya başlamaktır. Bunun önündeki engel ise, o işin zor olduğunu düşünmendir. Ancak kendine “Sadece beş dakika” dediğinde, zihnin bunu büyütmeyecek ve sana hemen o beş dakikalık enerjiyi verecektir. Peki ya sonra? Sonrası çok zevkli… Beş dakika odaklı çalıştıktan sonra, yapabildiğini aslında o kadar da zor olmadığını fark ederek o işi tamamlama isteği ile dolmuş olacaksın.