Sevgili dost, bugün seninle çok önemli bir konuyu, yani düşüncelerini ve hayatın üzerindeki etkisini konuşmak istiyorum. Önce sana bir hikâye anlatmama izin ver. Bir gün New-York’ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili’dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili kulağına ağustos böceği sesinin geldiğini söyleyerek ağustos böceğini aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder.
Aralarından bir tanesi inanmasa da onunla aramaya devam eder. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir ağustos böceği bulurlar.
Arkadaşı, Kızılderili’ye: “Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?” diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek: “Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.” der…
Sevgili dost, ben bu hikâyeyi çok seviyorum, zira hepimize çok önemli bir şeyi anımsatıyor: En çok düşündüğün şeyi hayatına çekersin… Çünkü her şeyi ona göre duyar, görür, hisseder ve hayatının gündemi haline getirirsin. Psikoloji bilimi buna algıda seçicilik yahut doğrulama yanlılığı diyor. Nöroloji Bilimi ise Retiküler Aktivasyon Sistemi diyor. (Bunun üzerine konuştuğum bir videoyu buraya bırakıyorum)
Retiküler Aktivasyon Sistemi (RAS), beynimizi omuriliğe, beyinciğe ve serebruma bağlayan sinir ağına verilen bilimsel isimdir. Beynin, hedef belirleme eylemlerimizi düzenlemede çok önemli rol oynayan bir parçasıdır. RAS, odaklandığımız şeyi elde etmemiz için bizi yönlendiren bilgileri filtreler.Retiküler Aktivasyon Sistemi, bir nöron ağıdır. Tüm işi filtreleme yapmaktır, bir anlamda senin için önemli olana, yahut senin sıklıkla düşündüğün şeye seni odaklayan bir sistemdir.
“Büyük insanlar, dünyayı düşüncelerin yönettiğini görenlerdir…“
Ralp Valdo Emerson
Örneğin hamile bir kadın, etrafında hep hamile kadınları görür. Bir markanın otomobilini almaya karar veren kişi, çevresinde muhtemelen en çok o arabayı görür. Bir mimar, çevresindeki evlere bakarken mimari detayları fark eder. Sevilmediğini, değer görmediğini düşünen kişinin beyni, sürekli olarak ona bu konuda kanıtlar bulmaya çalışır.
İhtiyaçların, değerlerin, geçmiş deneyimlerin yani gündemin ne ise daha çok onu düşünüyor ve onunla ilgili şeyleri görüyorsun. Ya da daha çok neyi düşünürsen onu gündemin haline getiriyorsun. Yetersizliklerine, hastalıklarına, kusurlarına bakacak olursan hayatının merkezine onlar oturur. Ancak hayatında yolunda giden ve minnettar olduğun birçok şey de vardır. Ve eğer onlara odaklanır, onlar üzerine düşünür ve konuşursan bu durumda hayatının merkezine onları çekersin.
“Yaşam, onu şekillendiren düşüncelerimizden ibaret.”
Marcus Aurelius
Şunu unutma ki; herkesin yetersizlikleri, hastalıkları, zor dönemleri ve aşmaları gereken sıkıntıları vardır. Ancak kimileri sürekli bunları düşünür, konuşur, şikâyet eder ve büyüttükçe büyütür. Kimileri de “Bu olayın ne kadarı kontrolümde?” Diye sorar ve sadece kontrolündeki kısma odaklanır. Ardından da hayatındaki saymakla bitmeyecek güzelliklere, fırsatlara ve güçlü yanlarına döner. Neyi çoğaltmak istiyorsa onları düşünür, konuşur ve bol bol şükreder.
“Bugün düşüncelerinizin sizi getirdiği yerdesiniz. Yarın da düşüncelerinizin sizi götüreceği yerde olacaksınız. “
James Allen
Lütfen unutma, hayatında her zaman iyi ve kötü, güzel ve çirkin, zor ve kolay şeyler olacak. Bunların bir kısmı senden bağımsız olarak gelişecek. Ancak onlar senin hayatına girdikten sonra hangisini çoğaltacağın hep senin elinde olacak. Hayatını bir bahçe, bilinçaltını o bahçenin toprağı ve bilincini de bahçıvan olarak kabul et. Hayatının güzelleşmesi için toprağın sana güzel bitkiler vermesi gerekir. Ancak bunu yapabilmesi için de bahçıvanın güzel tohumlar ekmesi ve onları düzenli olarak sulaması, ilgilenmesi gerekir. Sen de o toprakta daha çok ne olmasını istiyorsan, onun tohumlarını ek ve düzenli olarak sulama yap. Yani o düşünceler sıklıkla tekrarla ve onlarla ilgilen. Bir süre sonra bahçenin, yani hayatının ne kadar güzelleştiğini göreceksin.
Sevgiyle kal 😊