Barış Ege – Profesyonel Koç, Yazar, NLP ve Bilinçaltı Uzmanı

Stres İle Barış

Sevgili dost, bugün sana stresle barışmanın yollarından bahsetmek istiyorum. İşim gereği çok fazla insanla iletişim halindeyim ve bu iletişimin önemli bir kısmı stres üzerine. Sosyal medya takipçilerimin de bana ulaşma sebepleri ve en çok dile getirdiği sorulardan biri, “Çok stres altındayım, bundan nasıl kurtulabilirim?” Şeklinde oluyor. Elbette stresin fazlası zararlıdır ancak bir gerçek var ki insan hayatının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için ihtiyaç duyulan bir hormondur.

Evet, vücudunun salgıladığı birçok hormondan biridir stres aslında. Stres hormonu denilince çoğunlukla kortizolden bahsedilir ancak katekolamin denilen adrenalin ve noradrenalin, endorfinler ve testosteron da artış gösterir. Karşılaştığın yeni bir durumda ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak sınırlarının zorlanması stres için belki de en doğru tariftir. Yani yaygın olarak anladığımız gibi stres, endişe yahut sıkıntı demek değildir. Yeni gelişen bir duruma karşılık organizmanın uyum sağlamak için gösterdiği tepkinin adıdır stres. Bu duruma sinir sistemin bazı hormonlar salgılamak suretiyle tepki gösterir.  

Burada en önemli husus, stresin sebebini anlaman ve stratejini belirlemendir. Az önce bahsettiğim gibi, nasıl uyum sağlaman gerektiğine karar vermendir yani. Bu konuda çok sevdiğim bir örnek var. Yıllar önce Doktor Abraham Twerski’den dinlemiş ve çok etkilenmiştim.

OKU  Vizyon Yaratmak Ve Geliştirmek

Istakozun kabuk değiştirme hikâyesinden bahseder Twerski ve şöyle anlatır:

Istakozlar, en ilginç deniz canlılarındandır.  Eti çok yumuşak ve lezzetlidir. Hatta yiyenler için adeta bir ziyafettir. Bununla birlikte, kabukları o derece serttir ve bu sebeple o leziz ete ulaşmak çok zordur. Istakozun vücudu içinde büyürken sert kabuk büyümez. Istakoz bir müddet sonra daralan, küçük gelen kabuk içerisinde sıkışıp kımıldayamaz hale gelir. Sıkıştıkça ıstakoz doğal olarak gerilir, stres altında hisseder ve kabuğundan kurtulmak için çareler arar. Bunun için, kendini güvende hissettiği, konfor alanında olduğu bir yere çekilir ve kabuğundan acı çekerek kurtulur. Kendini güvende hissettiği kayanın dibinde yeni kabuğunu üretir. Bunun için de acılı bir sürece tahammül eder. Yani kabuğunu kayaya vura vura parçalar. Bu sayede büyür ve gelişir. Üstelik bu döngü ıstakoz yaşadıkça devam eder.”

Olayın muhteşemliğine bakar mısın? Sonu daha da önemli ve benim de bugün sana anlatmak istediğim asıl nokta burası… Twerski şöyle bitiriyor;

“Eğer kabuğunda sıkışan ıstakozun derdine çözüm bulan biri olsaydı, ıstakoz hep aynı kalır, büyüyemezdi. Istakozun gelişmesini ve büyümesini sağlayan şey, yaşadığı rahatsızlık ve strestir.”

Yani stresin kötü bir şey olduğunu düşünmek ve ondan kaçmak yerine, onun sana ne anlattığına, ne getirdiğine odaklanacak olursan aslında büyüyüp gelişmen için çok faydalı olabileceğini de görebilirsin. Nasıl ki ıstakoz, kabuğuna sığamadığında ondan kurtulması gerektiğini anladı ve bu sayede büyüyüp gelişti, senin için de durum aynıdır. Stresin aslında sana şunu söylüyor: “Mevcut durum, seni tatmin etmiyor, sen artık bir sonraki aşamaya geçmelisin…”

OKU  Karınca Felsefesi

Stres ile ilgili yanlış anlaşılan konulardan bir başkası da onu yönetmekte iyi olman gerektiğidir. Aslında onu yönetmeye çalışmak yerine, stres ile aranı iyi tutman çok daha faydalı olacaktır. Çünkü stresini yönetmeye çalışmak, seni stresin gerçek nedenlerini görmekten alıkoyabilir. Neticede stres bir duygudur ve ona karşı bakış açını değiştirmelisin.

Yani stresi, sana karşı karşıya olduğun işi yapış şeklinin yanlış olduğunu yahut içinde bulunduğun duruma karşı tutumunu değiştirmen gerektiğini fısıldayan iyi bir arkadaş olarak görmelisin. Şimdi artık stresten kaçmayı, yahut onu yönetmeye çalışmayı bırak ve sadece sana söylediklerini anlamaya odaklan. Stres ile barışmak için kendine izin verirsen, büyümek ve gelişmek için de izin vermiş olacaksın. Senin stres ile barışmana, senin büyümene, senin gelişimine.

Sevgiyle kal 😊

Görüşlerini Paylaşmak İster Misin?