Chicago Tribune adlı gazete, tarihin en büyük girişimcilerinden Henry Ford’u ağır şekilde eleştirmiş ve hakaret etmişti. Gateze, Ford için “Kara Cahil” diyerek onu küçük düşürmeye çalışmıştı. Henry Ford, gazeteyi mahkemeye vermiş ve iddianızı ispat etmek zorundasınız demişti.
İzleyen onca kişinin bakışları arasında gazete Ford’u imtihan etmeye kalkmış ve ona bazı sorular yöneltmişti. Sorulardan bazıları şöyleydi: “Benedict Arnold kimdir? Amerikan İç Savaşı hangi tarihte yapıldı?” Okul tahsili son derece düşük olan Ford, bu ve benzeri soruların hemen hiçbirine cevap verememişti. Gazete yetkilileri, “İşte gördüğünüz gibi, iddialarımızda haklı çıktık” diyordu ki Henry Ford kendinden emin bir şekilde şöyle konuştu: “Bu soruların cevaplarını bilmiyorum ama çok daha fazlasına cevap verebilecek insanlara maaş ödüyorum.”
Tahmin edebileceğin gibi onun da söylemek istediği, her büyük liderin söyledikleri ile aynıydı. “Bu tarz bilgilere hakim olmasam da bilgiye nasıl ulaşılacağını gayet iyi biliyorum.” Onların en büyük farkı, neyin değerli olduğunu iyi biliyor olmalarıdır. Onların odağı her zaman farklıdır, bilgiye değer verir ancak bilirler ki bilgi güç değil, yalnızca potansiyel güçtür. Yani uygulanmadığı sürece bir önemi yoktur. Tahsilin her ne olursa olsun, önemli olan düşünme biçimindir. Yaratıcı bir düşünceye sahip değilsen, ne bildiğinin bir önemi yoktur. Problem çözme, yeni fikirler üretebilme ve düş gücü gibi özelliklere sahip değilsen hangi üniversiteyi bitirdiğinin, hangi bilgilere sahip olduğunun ne önemi var ki? Bir ansiklopedi sana birçok bilgiyi verebilir ancak iyi bir kitap harika fikirler geliştirmeni sağlar. Asıl ihtiyacın olan da budur.
“Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar”
Albert Einstein
Einstein’da tüm büyük insanlar gibi aynı düşünceye sahiptir. Bir keresinde ona “Bir mil kaç feettir?” diye sormuşlar. “Bilmiyorum” diye cevap verince, etrafındakilerin şaşkın bakışları üzerine şöyle demiş: “Herhangi bir referans kitabından iki dakikada bulabileceğim gerkçeklerle beynimi neden doldurayım ki?” Aslında burada çok büyük bir ders var; beynini bir depo gibi kullanmak yerine onu düşünmek, faydalı fikirler üretmek için kullan…
Steve Jobs, Apple’da bilgisayarları ya da akıllı telefonları üreten kişi değildi. Bununla birlikte Jobs, en iyi teknolojik aletleri ve uygulamaları üretecek insanları bir araya getirme konusunda ustaydı. Onların potansiyellerini ortaya çıkarma konusunda ustaydı. İnsanları etkileme, onları üretken birer insan haline getirme konusunda ustaydı. Apple’ın hem felsefesini, hem de işleyişini önce zihninde sonra gerçek hayatta kuran kişiydi. Tüm diğer liderler gibi, zihnini doğru şekilde kullanıyordu, dünyayı değiştirenlerden biri olmasının sebebi işte budur.
“Başarı için yetenek kadar tutum da önemlidir”
Harry Banks
Benim de kurumsal hayatta yöneticilik yaptığım dönemde insanları işe alırken dikkat ettiğim yegane nokta burasıydı. Ne mezunu olduğundan önce, kişinin bize ne gibi katkı yapacağı. Yalnızca verilen işi mi yapacak, yoksa fikirleri ile bir değer katacak mı? Bize farklı bakış açıları geliştirmemiz hususunda katkıda bulunacak mı? Aradığım buydu çünkü sadece verilen görevi yapacak olduktan sonra işe almak için kimseyi aramaya bile gerek yoktu, onlar her zaman ulaşılacak mesafede olurlardı. Her yıl birçok insan; hukuk, tıp, mühendislik ve başka fakültelerden mezun olur. Onlardan birçoğuna doktor, avukat, mühendis ya da psikolog denir. Ancak onlardan bazıları koca hukuk bürolarını yönetirken, bazıları o bürolarda çok düşük maaşlarla çalışır. Hepsi aynı eğitimi almış yani aynı bilgilere sahiptir ancak farkı yaratan şey bazılarının fikirlere ve cesarete de sahip olmasıdır.
“Hepimiz eldekilerle başlarız. Farkı yaratan şey bunları nasıl kullandığımızdır”
Henry Ford
Zekâmızı yönlendiren düşünceler, zekâmızdan çok daha önemlidir. Bilgiyi kullanma becerimiz, bilgiden çok daha önemlidir. Bazı insanlar çok zeki ve çok iyi eğitim almış olmalarına rağmen sıradan hayatlar sürerler. Çünkü gereğini yerine getiremeyeceğini düşünerek sorumluluk almaktan korkar ve sıradan işler yaparlar. Para kaybedeceğini düşünerek yatırım yapmaktan korkar ve ortalama bir gelirle hayatını sürdürür.
“Kaybetmekten korkmadığın zaman kazanabilirsin”
Rocky Aoki
Elbette burada yaptığın ya da yapacağın tahsili küçümsemiyorum ancak mühim olan şey aldığın eğitimin düşünme yeteneğini geliştirip geliştirmediğidir. Eğer bu konuda bir katkı yapmıyorsa, o eğitimin sana bir faydası da yoktur. Yalnızca duvara asabileceğin bir kağıt parçasından ve SGK’dan ibarettir. Senin için dileğim, dünya bambaşka bir yere giderken, insanların yaptığı birçok iş artık yapay zekâlara devredilirken, bilgilerini fikirlere, fikirlerini gerçeğe dönüştürmen ve bu yolla hak ettiğin gibi görkemli bir hayatı inşa etmendir. Senin dönüşümüne, senin fikirlerine, senin başarına.
Sevgiyle kal 😊
