Dedesini ziyaret gelen küçük çocuk, onun bir şeyler yazdığını gördü ve dikkatle izlemeye başladı. Ardından da; “Dede, ne yazıyorsun? Yoksa benimle ilgili bir şeyler mi?” diye merakını dile getirdi. Dedesi, biricik torununa gülümsedi ve şöyle cevap verdi: “Evet, senin hakkında yazıyorum ama biliyor musun? Bu kurşun kalem, yazdıklarımdan çok daha önemli…”
Merakı iyice artan çocuk, kaleme dikkatlice bakıp bir şeyler görmeye çalıştı ancak bir şey anlamayarak dedesine; “İyi ama dede bu kalem benim gördüklerimden farklı değil ki, neden bu kadar önemli?” Diye sordu.
Dedesi, torununa çok önemli bir hayat dersi vermek istiyordu, söze şöyle başladı: “Bu tamamen nasıl baktığınla ilgili. Bu kalemin beş tane özelliği var ki, eğer sen de bu özellikleri kendine uyarlayacak olursan, hayatla barışık olursun. İstediklerini elde edersin.”
Çocuk, yüzünü avucunun içine aldı, dirseklerini masaya dayadı ve gözlerini dedesine dikerek, bu beş maddeyi öğrenmek için merakla beklediğini gösterdi. Dedesi konuşmaya başladı:
1.Özellik: “Harika işler başarabilirsin ancak attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu sakın unutma! Bizim için bu el Allah’tır ve her zaman kudreti üzerimizdedir…”
Burada dikkat edilmesi gereken, Allah kûlli iradesi ile sana sağlık, güç ve akıl verir ama seçimleri yapan (yazan) sensin. Senden ne istediğini, neden yarattığını, neden burada olduğunu düşünecek olursan, içindeki güce erişebilirsin…
2.Özellik: “Bazen yazarken durup, kalemin ucunu açmam gerekiyor. Bu kaleme biraz acı çektirir ama sonuçta daha sivri olmasını sağlar, bu sayede daha iyi yazar… Hayatta da bazen böyle durumlarla karşılaşacaksın, acılara ve zorluklara nasıl yaklaşacağını, onları nasıl anlayacağını bilirsen göğüs germenin bir yolunu bulursun.”
Yaşadığın her acı ya da zorluk, seni bir sonraki seviyeye hazırlar aslında. Kalemin ucunun keskinleşip daha iyi yazması gibi sen de aştığın her engelin ardından daha güçlü, daha bilge olursun. Unutma! En keskin bıçaklar, en çok çekiç darbesi yiyenledir…
“Fırtınalar, ağaçların daha derine kök salmasını sağlar.”
Dolly Pardon
3.Özellik: “Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu silgiyle silmene her zaman imkan tanır. Hata yaptığında kendine kızma, bunu düzeltmenin bir yolunun olduğunu her zaman bil. Yaptığın bir yanlışı, her zaman düzeltebilirsin, yeter ki aklına, vicdanına ve yüreğine sormayı bil.”
Bu da çok güzel bir özellik… Yazarken, yanlış yaptığında siliyor ve tekrar yazıyorsun. Her seferinde daha iyi bir cümle ile devam ediyorsun çünkü bir önceki cümleyi sildiğinde oradaki hatanı görmüş oluyorsun. Hayatı yaşarken de yaptığın hatalardan öğrenerek bir sonraki adımın için basamak yapacak olursan, bunun o kadar da kötü bir şey olmadığını, bilâkis ilerlemenin bir şartı olduğunu göreceksin. Nelson Mandela ne güzel söylemiş:
“Asla kaybetmem! Ya kazanırım, ya öğrenirim.”
4.Özellik: “Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil; içinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalı ve onu dinlemelisin.”
Dış odaklı olduğun sürece, kendini bir türlü tanıyamaz ve hem hal olamazsın. İçindeki çocuk ile ünsiyet kuramazsın. Kendinden uzaklaşacak olursan, içindeki gücün farkına varamazsın. Bu da potansiyelini zayi etmek demektir ki sonra çok üzülürsün. Dışarıdaki sesleri biraz kıs ki içindeki sesleri duyabilesin.
“Ardımızda kalanlar ve önümüzde uzananlar, içimizde yatanlarla kıyaslandığında çok küçük kalırlar.”
Ralph Waldo Emerson
5.Özellik: “Sevgili torunum; bu son özellik, kurşun kalemin her zaman bir iz bırakmasıdır. Güzel de yazsa, çirkin de yazsa mutlaka bir iz bırakır. Bunu sakın unutma ve hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağının farkında ol…”
Buna uzun yorumlar yapmayacağım. Martin Luther King gerekeni söylemiş zaten:
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ‘Burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.”
Ve bitirirken, şunu eklemek isterim, eğer bakmayı bilirsek, hayat her an, her konuda bize muhteşem mesajlar vermektedir. Yeter ki, o mesajları duymak için biraz kulak kabartalım, sadece bakmayalım, görmeye gayret edelim. Minnettar olmamız gerekenleri, imkanları, fırsatları, hayatın öğreticiliğini duyumsadığımızda, her şey çok güzel olacak.
Hayatın sana gösterdiği yolu izle ve korkma! İçindeki gücü serbest bırak…
Sevgiyle kal 😊
