Barış Ege – Profesyonel Koç, Yazar, NLP ve Bilinçaltı Uzmanı

Bir Sonraki Vuruşuna Odaklan

Amerikalı ünlü spor yazarı Grantland Rice, otobiyografisinde geçmiş hatalarıyla ilgili şu güzel yaklaşımı öğütlüyor:

“Golf, insanın girişimlerindeki hataların önemini açıkça temsil eden bir oyun olduğu için, Rus ruleti dışındaki tüm oyunlardan daha çok eziyet çektirir. Sıradan bir golfçü başarısız vuruşunu ne kadar çabuk unutabilir ve bir sonraki vuruşa ne kadar çabuk yoğunlaşabilirse o kadar kısa sürede gelişir ve golften zevk almaya başlar. Yaşam gibi, golf de insanı alçakgönüllü olmaya teşvik eder. Bununla birlikte hatalarımız üzerinde kara kara düşünmek bize bir şey kazandırmaz. Golfte, ya da yaşamda asıl vuruş, bir sonrakidir.”

Ben bu yaklaşımı çok seviyorum. Hatalı girişimlerimizin bizi yıkması, ya da geliştirmesi, tamamen bizim yaklaşımımıza bağlıdır. Kendini yargılamak, eleştirmek, o işin sana göre olmadığını düşünmek yerine, “Nerede hata yapıyorum, başaranlar neyi farklı yapıyor?” Soruları ile olaya yaklaşmayı deneyecek olursan, başarısızlığın bir son, bir kader olmadığını görmen çok uzun sürmeyecek.

Bir şeyin ne olduğunu anlamak için önce onun ne olmadığını anlamak gerekir. Başarısızlık nedir sence?

-Hata yapmak mı?

-Birilerinin seni başarısız ilan etmesi mi?

-İstediğin sonuçları elde edememek mi?

Emin olabilirsin ki, bunların hiçbiri başarısızlık değildir, başarısızlığın tek bir tanımı vardır: Vazgeçmek!

Vazgeçmediğin sürece, denemeye devam ettiğin sürece asla başarısız olarak tanımlamamalısın kendini. Eğer herhangi bir şeyi denedin ve henüz başaramadıysan, bu bir başarısızlık değil sadece bir sonuçtur. Bu sonucu alır, doğru değerlendirir ve bir sonraki girişimin için neleri yapmaman gerektiğini belirleyecek olursan, sıradaki denemen mutlaka daha iyi olacaktır.

Ya kazanırım, ya öğrenirim ama asla kaybetmem”

Nelson Mandela

Bu güzel söz aslında her şeyi açıklıyor. Burada mühim olan, kazanmadığın zamanlarda öğrenmeye, yani bir sonraki girişimin için daha iyisini ortaya koymaya azimli olmandır. Altı yıllık profesyonel askerliğimin bir bölümü eğitimci olarak geçmişti. Kimi zaman askerlere atış talimi yaptırırdık. Eğer bir hedefi olması gerektiği gibi vuramayan bir asker olursa, ona aynı atışı tespit ettiğimiz hataları ortadan kaldırarak tekrar denettirirdik. Tekrar attığında, bu kez daha az hata yapar ve hedefi daha yakından vururdu. Sonra aynı süreci tekrar ederdik, asker her defasında neleri yapmaması gerektiğini daha iyi anlardı. Birkaç denemenin sonunda, yarım saat önce “Ben yapamıyorum” diyen genç adam, hedefi tam da olması gerektiği yerden vururdu.

“En büyük zayıflığımız, bırakmakta yatar. Başarıya giden en kesin yol ise, sadece bir kez daha denemekten geçer.”

Thomas Edison

Hayatın her alanında bu geçerlidir. Önce bir girişimde bulunursun, istediğin sonucu alamazsan (ki ilkinde muhtemel sonuç budur) yukarıdaki örnekte olduğu gibi, hataları tespit edip, bir sonraki sefer onları elersin. Ardından, yeni hatalarını bulursun, birkaç denemeden sonra artık mental olarak da, fiziksel olarak da en iyi vuruşunu yapmaya hazırsındır.

OKU  Hiç Kendini Denemeyecek Misin?

Bunun normal bir süreç olduğunu bilmenin en büyük kazancı, hoşuna gitmeyen bir sonuç aldığında kendini, yetersiz, beceriksiz ya da başarısız olarak tanımlamaman ve başkalarının bu tarz yaklaşımlarını önemsememendir. Çünkü kendini nasıl tanımladığın, olayları nasıl anlamlandırdığın bir sonraki girişimin üzerinde en büyük etkiye sahiptir.

“Önce oyunun kurallarını öğrenmelisiniz. Sonra da herkesten iyi oynamayı”

Albert Einstein

En başarılı insanların, başardıklarına oranla çok daha fazla başarısızlıkları, yani sonuca ulaşmamız girişimleri vardır. Ve onlar ile diğerleri arasındaki en büyük fark, onların kuralları baştan öğrenmeleri ve bir süre başarısızlığa gönüllü olmalarıdır. Onların başka bir önemli özelliği, başarısızlığın kendilerini yıldırmamasıdır. Ne istediklerini baştan tespit etmişler, oyunun kurallarını anlamışlar ve hep bir sonraki hamlelerine odaklanmışlardır. Hataları için kendilerini suçlamak, gereksiz yakıştırmalar yapmak yerine tüm odakları sıradaki hamleleri üzerine yoğunlaşmıştır.

Hasılı, yazımın başındaki Grantland Rice’ın söylediklerini hatırlarsan, “Bir golfçü, başarısız vuruşunu ne kadar çabuk unutur ve bir sonraki vuruşu için yoğunlaşır ise o kadar çabuk gelişir” diyordu. Hayat aynen böyledir. ıskalarsın elbette ama bunun da oyunun bir parçası olduğunu bilirsen, bundan utanmak yerine sopanı sallamaya devam edersen en iyi vuruşunu yapmaya ne kadar yakın olduğunu göreceksin.

OKU  Farklı Düşünmek!

Senin doğru anlam yüklemene, senin başarına 🙂

Sevgilerle

Barış Ege

Görüşlerini Paylaşmak İster Misin?