Hiç uçurtma uçurmaya çalıştınız mı? Eğer cevabınız evet ise bilirsiniz ki, bunu rüzgar olmadan yapamazsınız. Rüzgar yoksa, uçurtma da uçamaz… Ve tabi ki, zorluk olmadan harika bir hayat sürdürmek de olası değildir. Çünkü bize meydan okuyan bir şey yoksa güçlenemez ve büyüyemeyiz.
O yüzden zorluklarla karşılaştığımızda farklı sonuç alabilmek için algılarımızı değiştirme konusunda kararlı olabiliriz. Zira bu kararlılık, yaklaşımımızı ve doğal olarak sonuçlarımızı değiştirecektir…
Konu fark etmeksizin başarıya ulaşmış herkes, daha öncesinde yıllar boyu pek çok zorlu engeli aşmak durumunda kalmıştır.
1890 yılında, Amerika Birleşik Devletleri çok büyük bir ekonomik kiriz ile karşı karşıya kalmış. ülkenin hemen her yanında binlerce insan işsiz kalırken, sayısız iş yeri de kapısına kilit vuruyormuş. Orrison Swet Marden isimli iş adamı da, bu krizden nasibini alanlardan biriymiş. Otelini kaybeden Marden, artık çok az parası ama çok fazla zamanı olan bir adam olarak kendine farklı bir yol çizmeye karar vermiş.
Bir ahırın üzerinde küçük bir oda tutan Orrison Swet Marden, bir yıl boyunca gece-gündüz adına Sınırları Zorlamak dediği kitabını yazar. Kitapta, sonunda başarıya ulaşana dek bütün zorluklara sebatla göğüs geren kadınların ve erkeklerin öykülerini anlatır Marden…
Sonunda kitabı bitirir ve akşamın erken saatlerinde son sayfayı yazarak, yorulmuş ve acıkmış olduğundan caddenin aşağısındaki küçük lokantaya gider. Marden burada yemeğini yerken ahırda bir yangın çıkar ve yaklaşık 5500 sayfayı bulan kitap taslağı da kül olmuştur.
Önce büyük hayal kırıklığına uğrar ancak daha sonra kitapta türlü aksilik ve zorluklara rağmen asla vazgeçmeyen sebatkâr insanların hikayelerini anlattığını hatırlayarak işine geri döner ve kitabı baştan yazmak için tam bir yıl daha uğraşır.
Gece gündüz emek verip kitabı tekrar bitirir ancak yaşadığı zorluklar bununla da kalmaz, kitabını yolladığı yayın evlerinin hiçbiri, böyle bir dönemde kitabı basmak için istekli davranmaz.
Reddedilmeyi de serin kanlılıkla karşılayan Orrison Swet Marden, Chicago’ya taşınarak başka bir işe girip çalışmaya başlar. Bir gün, yayıncı olduğunu bildiği bir arkadaşına kitabından bahseder, taslağı okuyan yayıncı çok büyük heyecana kapılır. Kitabın, tam da bunalım içinde buulnan insanların okuması gereken bir şey olduğunu düşünen adam hemen yayına alır. Sınırları Zorlamak adlı kitap daha ilk günden yok satmaya başlar.
Kısa sürede on binlerce insana ilham kaynağı olur kitap. Pek çok ünlü iş adamı ve politikacıya göre Sınırları Zorlamak adlı kitap, ABD’yi 20.Yüzyıl’a taşıyan itici bir güç haline gelir. Dönemin kişisel gelişim kitapları arasında adeta bir klasik haline gelen Marden’ın kitabı, içlerinde Henry Ford, Thomas Edison, Harvey Firestone ve J.P Morgan gibi dünyaca ünlü iş adamlarına da ilham olur.
İşte bu efsanevi kitabında Orrison Swet Marden şöyle diyor; “Başarı için iki tane gereklilik vardır. Bunların ilki ‘Yola düş artık’ ikincisi ise ‘Ne olursa olsun ilerlemeyi sürdür’ Yine başarı ile ilgili altını çizdiği başka bir öneli husus şuydu, “Gücünü fark eden, yenildiğini kabul etmeyi reddeden kişi için yenilgi diye bir şey yoktur, kararlı çabalar ve yılmaz irade için kaybetmek diye bir şey yoktur. Her düştüğünde ayağa kalkan, herkes pes ederken yoluna devam eden, herkes geri dönerken ileri gitmeye çabalayan insan, asla başarısızlığa uğramaz”
Eğer inandığınız değerler ve gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz varsa, karşılaştığınız zorlukları “aşılamaz görmekten ya da adaletsizlik” olarak yorumlamaktan vazgeçip, onların sizin yükselmeniz için esen tatlı rüzgarlar olduğunu bilin ve ilerlemeye devam edin…
Bu seferki yazıyı Forbes Dergisi kurucusu B.C Forbes’ın sözleri ile bitirelim, “Tarih, en tanınmış başarılı insanların, zafer kazanana kadar kalplerini pek çok defa kıran engellerle karşılaştıklarını yazar. Onlar kazandı çünkü yenilgileri yüzünden cesaretlerini kaybetmeyi kabul etmediler”
Sizin başarınıza, sizin keşfinize…
Barış Ege
Yaşam Koçu-NLP Uygulayıcısı
